5 Nisan Avukatlar Günü ve Devletten Para Almayan Adalet Bakanı Mahmut Esat BOZKURT
Kurtuluş Savaşı Gazisi Mahmut Esat Bozkurt, Kurtuluş Savaşının
meşruiyet organı Gazi Meclisin ( TBMM ) bir üyesidir.
İstiklal Mücadelesi için kızanlarıyla, zeybekleriyle dağa çıkan bir
Efedir. Atatürk'ün Adalet Bakanıdır.
İzmir İktisat Kongresinin düzenleyicisidir.
Hukuk devrimimizin mimarıdır.
Cumhuriyet devriminin ( Atatürk İhtilali ) teorisyenidir.
Vurguncularla, karaborsacılarla,köylünün kanını emen tefeci
bezirgânlarla savaşan bir gazetecidir.
Türkiye'yi uluslararası yargı önünde başarıyla temsil eden seçkin bir
hukukçudur.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin unutulmaz hocasıdır.
Ömrünün sonuna kadar ezilenin, sömürülerin, haklının yanında saf tutmuş bir
erdem abidesidir.
Mahmut Esat Bozkurt, İstanbul ( Darülfünun) Hukuk Mektebi mezuniyeti
sonrasıyurtdışında ( İsviçre Frioburg Üniversitesi ) yeni
baştan Hukuk öğrenimi görür ve doktora yapar.Hukuk Doktorası pekiyi notuyla kabul edilir. Doktorası " Du
Regimes des Capittulations - Osmanlı Kapitülasyonlar Rejimi"
üzerinedir.
Sözün burasında bir hatırlatma yapalım. 1. Dünya Savaşını fırsat bilen
Osmanlı Hükümeti Kapitülasyonları kaldırdığını ilan eder. Çok ilginçtir. En
şiddetli tepki hasım taraftan önce müttefikimiz (!) Almanya'dan gelecektir.
Alman İmparatorluğunun İstanbul Büyükelçisi Baron Von Wangenheim, savaştaki
hasım blok büyükelçileriyle acilen bir toplantı düzenler. Alınan kararları
Osmanlı Sadrazamına tebliğ eder : " Uluslararası sözleşmeler-kendilerinin
onayı olmadıkça-tek taraflı irade beyanıyla ortadan kaldırılamaz!"
Bozkurt, Osmanlının ekonomik ve siyasal prangası haline gelmiş olan,
emperyalizmin Türkler üzerinde kırbaç olarak kullandığı kapitülasyonları
tüm boyutlarıyla incelemiştir.
Bozkurt, tezinin sonuç bölümünde şu yargıya varmaktadır: " İster tek
taraflı, ister karşılıklı anlaşma sayılsın, taraflardan birinin hayati
çıkarlarına aykırı düşerse veya tabi oldukları şartlar değişirse tek taraflı
olarak ilga edilebilirler!"
Kapitülasyon rejiminin hukuken yürürlükte olduğu bir dönemde, batılı seçkin
bir akademik heyet huzurunda savunduğu ve pekiyi ( Cum Laude ) derecesiyle
kabul edilen tez sonraki dönemde Türkiye'nin elini güçlendirecektir.
Bozkurt, varlıklı bir ailenin çocuğudur. Ailenin İzmir ve Kuşadası'ndaki
çok değerli mülkleri, 15 Mayıs 1919 da başlayan Yunan işgalinde yağma edilecek
yakılıp yıkılacaktır.
İzmir’e Yunanın çıktığını duyar duymaz Bozkurt, yakın arkadaşı Saraçoğlu
Şükrü Bey ile yurda dönecek, silaha sarılıp işgale karşı
yöresindeki zeybeklerle birlikte dağa çıkacaktır. O, artık Mahmut Esat Efe'dir!
Milletvekili seçilir. 23 Nisan 1920 de çalışmaya başlayan TBMM oturumlarına
aylarca katılamayacaktır.
Mazereti meşrudur. Çünkü Kuvvacı Mahmut Esat, işgalci Yunan ordusuyla
çarpışmaktadır.
Devlet, Kurtuluş sonrası işgalci düşmanın talanını, yıkımını,
yıkımını kalem kalem tespit ettirir. Hazinede para yoktur, bütçe uygun değildir
ama, devlet bu zararın giderilmesi gerektiğini düşünmektedir.
Yurttaşların maddi zararını gösteren " Harikzede Mazbatası"
düzenlenir. İleriye yönelik vade konulmuştur. Vadesi gelip ibraz edildiğinde
devlet kuruşuna kadar ödeyecektir.
Mahmut Esat Bey'in bu kapsamda tespit edilen zararı 50.000 TL gibi ciddi
bir rakam tutmuştur. Büyük bir servet demektir.
Adalet Bakanı Bozkurt, vadesi geldiğinde bu mazbatayı ibraz etmez. Kendi
alacağını sümen altı etmiş, zaman aşımına uğratmıştır.
Anasının ak sütü gibi helal parayı devletten almaya vicdanı
elvermemiştir!
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, yakın geçmişte bu büyük insan adına, her
yıl 5 Nisan Avukatlar gününde önceden belirlenmiş bir hukukçuya verilmek
üzere ödül oluşturmuştur. O tarihten itibaren her yıl 5 Nisan törenlerinde bu
prestij ödülü verilmektedir.
Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü, Kurtuluş Savaşıyla ulaşılan çağdaş
değerlerin, hukuk devletinin, bağımsız yargının, savunmanın simgesi olarak her
5 Nisanda verilmeye devam edecek.
Av.Hüseyin ÖZBEK