Ankara’dan Türkiye’yi Tasavvuf da Türkleştiren Son Eren Hacı Bayram-ı Veli’yi Vefatının 592 Yıldönümünde Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.
Ankara’dan Türkiye’yi Tasavvuf da
Türkleştiren Son Eren olan ve 10 Ocak 1429 Tarihinde Ankara’da Hakk’a Ulaşan
Hacı Bayram-ı Veli’yi Vefatının 592.Yıldönümünde Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.
HACI BAYRAM-I VELİ KİMDİR
Doğum ismi, Numan bin Ahmed, lâkâbı "Hacı Bayram"dır. 7 Ocak 1352
(H. 753) tarihinde Ankara’nın Çubuk Çayı üzerinde Zülfadl (Sol-fasol) köyünde
doğan Hacı Bayram-ı Veli, 14. ve 15.
yüzyıllarda Anadolu’da yetişti. Eserlerini diğer Hacı Bektaş-ı Veli yoldaşları
gibi Türkçe olarak yazarak Türkçe kulanımını Anadolu'da önemli şekilde
etkiledi.
Sultan Murad Han verdiği ünlü bir fermanda, Hacı Bayram-ı Veli'nin
talebelerinin, yalnız ilim ile meşgul olmaları için, onların vergi ve
askerlikten muaf tutulduğu bildirmiştir.
1412 yılında Hacı Bayram-ı Veli, hocası Hamidüddin'in Aksaray'da ölümünden
sonra Ankara'ya dönüp irşad faaliyetlerine başlar. Bu tarih, ilk Türk tarikatı
olan Bayramiye tarikâtının kuruluşu kabul edilir.
Hocası Hamideddin-i Veli'nin vefatından sonra Ankara’ya gelerek doğduğu köye
yerleşti. Yeniden talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Sohbetleriyle hasta
kalplere şifa dağıttı. Talebelerini daha çok sanata ve ziraate sevk ederdi.
Kendisi de geçimini ziraatle sağlardı. Açtığı ilim ve irfan ocağına, devrinin
meşhur alimleri, hak aşıkları akın etti. Damadı Eşrefoğlu Rumi, Şeyh Akbıyık,
Bıçakçı Ömer Sıkinî, Göynüklü Uzun Selahaddin, Edirne ve Bursa ziyaretlerinde
talebeliğe kabul ettiği Yazıcızade Ahmed (Bican) ve Mehmed (Bican) kardeşler
ile Fatih Sultan Mehmed Hanın hocası Akşemseddin bunların en meşhurlarıdır.
Fatih’in babası Sultan İkinci Murad Han, Hacı Bayram-ı Veli’yi Edirne’ye davet
edip, ilim ve manevi derecesini anlayınca, fevkalade hürmet göstermiş, Eski
Cami'de vazettirmiş, tekrar Ankara’ya uğurlamıştır.
Sultan İkinci Murad Han kendisinden nasihat isteyince; Hacı Bayram-ı Veli;İmam-ı
Azam’ın, talebesi Ebu Yusuf’a yaptığı uzun nasihatı yaptı:
“Tebean içinde herkesin yerini tanıyıp bil; ileri gelenlere ikramda bulun.
İlim sahiplerine hürmet et. Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster. Halka
yaklaş, fasıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk. Kimseyi küçümseyip hafife
alma. İnsanlığında kusur etme. Sırrını kimseye açma. İyice yakınlık peyda
etmedikçe kimsenin arkadaşlığına güvenme. Cimri ve alçak kimselerle ahbablık
kurma. Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme. Bir şeye hemen muhalefet
etme. Sana bir şey sorulursa ona herkesin bildiği şekilde cevap ver. Seni
ziyarete gelenlere faydalanmaları için ilimden bir şey öğret ve herkes
öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin. Onlara umumi şeyleri öğret, ince
meseleleri açma. Herkese itimad ver, ahbablık kur. Zira dostluk, ilme devamı
sağlar. Bazan da onlara yemek ikram et. İhtiyaçlarını temin et. Onların değer
ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme. Halka yumuşak muamele et.
Müsamaha göster. Hiçbir şeye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin
gibi davran.”
Eserleri
Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı
Velî
Makalat - (Farsça)
Kitâbu'l-Fevâid
Şerh-iBesmele
Şathiyye
Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye
Haber:TDİHD Web Haber