Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
İNSAN HAKLARINI VE TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMA SÖZLEŞMESİ
Kabul Tarihi: 4 Kasım 1950 Yürürlüğe Giriş Tarihi: 3 Eylül 1953
(11 Numaralı Protokol sonrasında AİHS’nin yürürlükteki son metni)
Genel Kurul:
Avrupa Konseyi üyesi imzacı hükümetler,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilen Evrensel İnsan Hakları Bildirisi’ni;
Bu Bildiri’nin, ilan ettiği hakların
evrensel düzlemde ve etkin biçimde tanınmasını ve bunlara uyulmasını
temin etmeyi amaçladığını;
Avrupa Konseyi’nin amacının, üyeler
arasında daha geniş bir birliği başarmak ve bu amaca ulaşmak için
izlenecek yöntemlerden birisinin insan haklarını ve temel özgürlükleri
korumak ve gerçekleştirmek olduğunu, dikkate alarak;
Dünyada adalet ve barışın temeli olan ve
bir yandan etkin siyasal demokrasinin, öte yandan bir ortak anlayışın
sağlanması ve bunların dayandığı insan haklarına uyulmasıyla en yetkin
biçimde korunacak bu temel özgürlüklere ilişkin derin inançlarını
yeniden vurgulayarak;
Siyasal geleneklerin, ideallerin,
özgürlük ve hukukun üstünlüğünün getirdiği bir ortak mirasa ve benzeri
anlayışa sahip bulunan Avrupa ülkeleri hükümetleri olarak, Evrensel
Bildiri’de belirtilen belli hakların işlerliğini hep birlikte sağlamak
üzere ilk adımları atmayı kararlaştırarak;
Aşağıdaki hükümlerde anlaşmışlardır:
Madde 1- İnsan haklarına saygı yükümlülüğü
Yüksek Sözleşmeci Taraflar, bu Sözleşme
Bölüm I’de tanımlanan hakları ve özgürlükleri, kendi yargı yetki
alanında bulunan herkes için güvence altına alacaklardır.
BÖLÜM I
HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER
Madde 2- Yaşam hakkı
1. Herkesin yaşam hakkı, yasa tarafından
korunacaktır. Hiç kimse, yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir
suçtan ötürü hakkında bir mahkeme tarafından verilen mahkumiyet hükmünün
ardından bu yaptırımın infaz edilmesi dışında, yaşamından kasıtlı
olarak yoksun bırakılmayacaktır.
2. Yaşamdan yoksun bırakma, kesin biçimde gerekli olanın ötesine
geçmeyen kuvvet kullanımı sonucunda ortaya çıktığında, bu Maddeye aykırı
biçimde uygulanmış sayılmayacaktır:
(a) herhangi bir kimsenin hukuka aykırı şiddete karşı savunulması;
(b) hukuka uygun bir yakalama/gözaltına alma ya da hukuka uygun olarak gözaltında tutulan bir kimsenin kaçmasını önleme;
(c) bir ayaklanma ya da isyanı bastırma amacıyla hukuka uygun olarak yapılan tasarruf.
Madde 3- İşkence yasağı
Hiç kimse, işkenceye ya da insanlıkdışı yahut aşağılayıcı muamele ya da cezaya tabi tutulmayacaktır.
Madde 4- Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı
1. Hiç kimse, köle ya da kul olarak tutulmayacaktır.
2. Hiç kimseden, zorla ya da zorunlu olarak çalışması istenmeyecektir.
3. Bu Maddenin amaçları bakımından, “zorla ya da zorunlu olarak çalışma” terimleri aşağıdaki halleri kapsamayacaktır:
(a) Sözleşme Madde 5 hükümlerine uygun olarak uygulanan gözaltında
tutulma sırasında ya da böyle bir özgürlükten yoksun bırakılma halinden
koşullu olarak salıverilmiş olduğu sürede kendisinden yerine getirilmesi
istenecek olağan nitelikteki çalışma;
(b) askeri nitelikteki herhangi bir hizmet ya da, askeri hizmetleri
vicdani ret temelinde yerine getirmemenin tanınmış bulunduğu ülkelerde
zorunlu askerlik hizmeti yerine öngörülen bir başka hizmet;
(c) topluluğun yaşamını ya da refahını tehdit eden olağanüstü bir durum
ya da doğal afet hallerinde istenecek olan herhangi bir hizmet;
(d) olağan medeni/yurttaşlık yükümlülüklerinin bir parçasını oluşturan nitelikteki herhangi bir çalışma ya da hizmet.
Madde 5- Özgürlük ve güvenlik hakkı
1. Herkes kişi özgürlüğü ve güvenliği
hakkına sahiptir. Hiç kimse, aşağıdaki haller dışında ve yasayla
öngörülen bir usule uygun olması durumu hariç özgürlüğünden yoksun
bırakılmayacaktır.
(a) bir kimsenin, yetkili bir mahkeme tarafından verilen bir mahkumiyet
kararından sonra, hukuka uygun olarak alıkonması/tutulması;
(b) bir kimsenin, bir mahkemenin hukuka uyun olarak verdiği bir karara
uyulmamasından ötürü ya da yasa tarafından öngörülen herhangi bir
yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak üzere, hukuka uygun olarak
yakalanması/(gözaltına alınması) ya da gözaltında/(tutuklu olarak)
tutulması;
(c) bir kimsenin, bir suç işlediği hususunda makul bir kuşku bulunması
üzerine ya da bir suç işlenmesini yahut suç işledikten sonra kaçmasını
önlemek için makul olarak gerekli bulunduğu düşünülen hallerde, o kişiyi
yetkili yasal makam önüne çıkartmak amacıyla, hukuka uygun olarak
gözaltına alınması/(yakalanması) ya da gözaltında/(tutuklu olarak)
tutulması;
(d) bir küçüğün eğitiminin izlenmesi/gözetimi amacıyla verilen hukuka
uygun bir emirle/kararla gözetim altında tutulması ya da yetkili yasal
mercii önüne çıkarılması amacıyla hukuka uygun olarak alıkonması; (e)
bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi amacıyla bu tür hastalık
taşıyan kişilerin, akıl hastası olanların, alkoliklerin ya da uyuşturucu
bağımlısı olanların yahut serserilerin hukuka uygun olarak alıkonması;
(f) bir kişi hakkında bir ülkeye izinsiz şekilde girmesini önlemek üzere
ya da sınırdışı etmek yahut geri vermek amacıyla bir işlem yapılması
halinde, bu kişinin hukuka uygun olarak gözaltına alınması/(yakalanması)
ya da alıkonması;
2. Gözaltına alınan bir kişi, derhal,
gözaltına alınmasının nedenleri ve kendisine isnat edilen suçlar
hakkında, anladığı dilde olacak şekilde bilgilendirilecektir.
3. Bu Madde paragraf 1/c hükümleri
uyarınca gözaltına alınan ya da gözaltında/(tutuklu olarak) alıkonan
herkes, derhal, bir yargıcın ya da yasa tarafından kendisine yargısal
yetkiler kullanma erki verilen bir başka görevlinin önüne
çıkartılacaktır ve bu kişi makul süre içinde yargılanma ya da
yargılaması sürerken salıverilme hakkına sahip olacaktır. Salıverme, bu
kişinin duruşmada hazır bulunmasını güvence altına alan koşullara
bağlanabilir.
4. Gözaltına alınma ya da
gözaltında/(tutuklu olarak) alıkonma yoluyla özgürlüğünden yoksun
bırakılan herkes, alıkonmasının hukuka uygunluğu hakkında ve bu alıkoyma
hukuka aykırı ise salıverilmesi hususunda hızla karar verebilecek bir
mahkemede dava açmak hakkına sahip olacaktır.
5. Bu Maddenin hükümlerine aykırı olarak
gözaltına alınmanın ya da gözaltında/(tutuklu olarak) alıkonmanın
mağduru olan her kişi, icra edilebilir bir tazminat alma hakkına sahip
olacaktır.
Madde 6- Adil yargılanma hakkı
1. Medeni hak ve yükümlülüklerinin ya da
kendisine isnat edilen herhangi bir suçun belirlenmesinde, herkes,
yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından, makul
süre içerisinde, adil yargılanma ve aleni duruşma hakkına sahiptir.
Hüküm aleni olarak açıklanır; ancak basın ve kamu duruşmanın tamamından
ya da bir kısmından, bir demokratik toplumda, ahlak, kamu düzeni yahut
milli güvenlik yararına, gençlerin çıkarlarının ya da tarafların özel
yaşamının korunmasının bunu gerektirmesi hallerinde, ya da aleniyetin,
adaletin gereklerine zarar verebileceği özel koşullar bulunması halinde,
mahkemenin görüşüne göre kesin biçimde gerekli olduğu ölçüde,
çıkartılabilir.
2. Bir suç isnat edilen herkes, hukuka uygun olarak suçluluğu kanıtlanana dek masum sayılacaktır.
3.Bir suç isnat edilen herkes, en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
(a) kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, derhal,
anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak;
(b) savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve olanaklara sahip olmak;
(c) bizzat ya da kendi seçtiği bir yasal yardımcı/(savunmanı) yoluyla
savunmasını yapmak ya da, yasal yardım almak için yeterli ödeme gücüne
sahip değil ise, bu yardımın, adaletin yararının gerektirmesi halinde,
kendisine ücretsiz olarak sağlanması;
(d) aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve kendi
lehine olan tanıkların, aleyhine olan tanıklarla aynı koşullar
çerçevesinde, hazır bulunmalarını ve sorgulanmalarını sağlamak;
(e) mahkemede kullanılan dili anlamıyor ya da konuşamıyor ise, bir çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.
Madde 7- Yasaya dayanmayan ceza verilmezlik
1. Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve
uluslararası hukuk çerçevesinde bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem
ya da ihmalden ötürü suçlu bulunmayacaktır. Hiç kimseye, suç işlediği
zaman verilebilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilmeyecektir.
2. Bu Madde, işlendiği zaman, uygar uluslar tarafından tanınmış hukukun
genel ilkeleri uyarınca suç sayılan herhangi bir eylemden ya da ihmalden
ötürü herhangi bir kişinin yargılanmasına ve cezalandırılmasına engel
olmayacaktır.
Madde 8- Özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı
1.Herkes, özel yaşamına ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamı tarafından, ulusal
güvenliğin, kamu emniyetinin ya da ülkenin ekonomik refahının yararı,
suçun ya da düzensizliğin önlenmesi, sağlığın ya da ahlakın korunması
için, yahut başkalarının haklarının ve özgürlüklerinin korunması için,
hukuka uygun olarak yapılan ve bir demokratik toplumda gerekli
bulunanlar hariç, hiçbir müdahale olmayacaktır.
Madde 9 – Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü
1. Herkes, düşünce, vicdan ve din
özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, dinini ya da inancını değiştirme
özgürlüğünü ve ister tek başına isterse de başkalarıyla birlikte
topluluk içinde, aleni ya da gizli olarak, ibadet etmek, öğretmek,
uygulamak ve bunlara uymak şeklinde dinini ya da inancını açıklama
özgürlüğünü içerir.
2. Bir kimsenin dinini ya da inancını açıklama özgürlüğü ancak, kamu
emniyeti yararı, kamu düzeninin, sağlığın ya da ahlakın korunması için,
yahut başkalarının haklarının ve özgürlüklerinin korunması için, hukukun
öngördüğü ve bir demokratik toplumda gerekli olan sınırlamalara tabi
tutulacaktır.
Madde 10 – İfade özgürlüğü
1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına
sahiptir. Bu hak, kamu makamları tarafından müdahale olmaksızın ve
ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip olma ve bilgi ve
düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü içerecektir. Bu Madde,
Devletlerin, radyo televizyon ya da sinema işletmeciliğinin izne/ruhsata
bağlanması isteminde bulunmalarını engellemeyecektir.
2. Bu özgürlüklerin kullanımı, ödevler ve sorumluluklar ile
yürütüleceğinden, ulusal güvenliğin, ülke bütünlüğünün ya da kamu
emniyetinin yararı, düzensizliğin ya da suçun önlenmesi için, sağlığın
ya da ahlakın korunması için, başkalarının şöhret ve haklarının
korunması için, gizli bilginin edinilerek açığa çıkmasının önlenmesi
için, yahut yargılama organlarının yetke ve tarafsızlığının muhafaza
edilmesi için, hukukun öngördüğü ve demokratik bir toplumda gerekli
bulunan türdeki formalitelere, koşullara, kayıtlamalara ya da cezalara
tabi tutulabilir.
Madde 11- Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü
1. Herkes, barışçıl nitelikli toplanma özgürlüğü ve çıkarlarını korumak
için sendika kurma ve sendikaya girme hakkı dahil, başkalarıyla birlikte
örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir.
2. Bu hakların kullanımına, ulusal güvenliğin ya da kamu emniyetinin
yararı, düzensizliğin ya da suçun önlenmesi için, sağlığın ya da ahlakın
korunması için yahut başkalarının haklarının ve özgürlüklerinin
korunması için, hukukun öngördüğü ve bir demokratik toplumda gerekli
olanlardan başka hiçbir kayıtlama getirilmeyecektir. Bu Madde, silahlı
kuvvetler, polis örgütü ya da Devlet idaresi mensupları tarafından bu
hakların kullanılmasına hukuka uygun kayıtlamalar getirilmesini
engellemeyecektir.
Madde 12- Evlenme hakkı
Evlenme yaşına gelen erkekler ve
kadınlar, bu hakkın kullanımını düzenleyen ulusal yasalara uygun olarak,
evlenmek ve bir aile kurmak hakkına sahiptir.
Madde 13- Etkin hukuksal başvuru yollarına hak
Bu Sözleşmede düzenlenen hakları ve
özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlalin bir resmi sıfatla tasarrufta
bulunan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkate
alınmaksızın, ulusal bir makam önünde etkili bir hukuk yoluna başvurma
hakkına sahip olacaktır.
Madde 14 – Ayrımcılık yasağı
Bu Sözleşmede düzenlenen haklardan ve
özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal ya da
başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, bir ulusal azınlığa mensup
olma, mülkiyet, doğum ya da diğer statüler gibi herhangi bir temelde
ayrımcılık yapılmaksızın, güvence altına alınacaktır.
Madde 15 – Olağanüstü durumlarda sapma
1. Savaş ya da ulusun yaşamını tehdit
eden diğer kamusal tehlike zamanında, herhangi bir Yüksek Sözleşmeci
Taraf, bu Sözleşme çerçevesindeki yükümlülüklerden sapma teşkil eden
önlemleri, bunların kesin biçimde durumun gerektirdiği ölçüde ve
uluslararası hukuktan doğan diğer yükümlülüklere aykırı olmayacak türde
önlemler olması koşuluyla, alabilir.
2. Bu hüküm çerçevesinde, savaşta hukuka uygun tasarruflar sonucu
gerçekleşen ölümler hariç, Madde 2’den, ya da Madde 3’den, Madde 42
paragraf 1’den ve Madde 7’den hiçbir sapma yapılmayacaktır.
3. Sapma yapmaya ilişkin bu hakkını kullanan herhangi bir Yüksek
Sözleşmeci Taraf, almış bulunduğu önlemler ve bunların gerekçeleri
konularında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ni tam olarak
bilgilendirecektir. Yüksek Sözleşmeci Taraf ayrıca, bu tür önlemlerin
yürürlüğünün sona erdiği ve Sözleşme hükümlerinin yeniden tamamen
uygulamaya konduğu tarih hakkında da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ni
bilgilendirecektir.
Madde 16- Yabancıların siyasal faaliyetleri üzerinde kayıtlamalar
10., 11. ve 14. Maddelerdeki hiçbir
hüküm, Yüksek Sözleşmeci Tarafların, yabancıların siyasal faaliyetleri
üzerine kayıtlamalar getirmelerine engel teşkil eder sayılmayacaktır.
Madde 17 – Hakların kötüye kullanımı yasağı
Bu Sözleşmenin hiçbir hükmü, herhangi
bir Devlete, gruba ya da kişiye, bu Sözleşmede düzenlenen herhangi bir
hakkı ve özgürlüğü tahrip etmeye yahut bu Sözleşmede öngörülenden daha
geniş kapsamlı sınırlamalar getirilmesini amaçlayan herhangi bir
faaliyette bulunmaya ya da eylemi/tasarrufu gerçekleştirmeye yönelik
herhangi bir hak sağlar olarak yorumlanamaz.
Madde 18 – Haklar üzerindeki kayıtlamaların kullanımının sınırlanması
Bu Sözleşme çerçevesinde söz konusu
haklara ve özgürlüklere getirilmesine izin verilen kayıtlamalar,
öngörüldüklerinden başka herhangi bir amaçla uygulanmayacaktır.
BÖLÜM II
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ
Madde 19- Mahkemenin kuruluşu
Yüksek Sözleşmeci Taraflarca bu Sözleşme
ve onun protokolleri ile üstlenilen sözverimlere/(taahhütlere)
uyulmasının temini için, bundan böyle “Mahkeme” olarak anılan bir Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kurulacaktır. Mahkeme süreklilik esasına göre
çalışacaktır.
Madde 20 – Yargıçların sayısı
Mahkeme, Yüksek Sözleşmeci Tarafların sayısına eşit sayıda yargıçtan oluşacaktır.
Madde 21 – Görev alma ölçütleri
1. Yargıçlar, üstün ahlaki nitelikte ve,
ya yüksek yargısal bir göreve atanabilmek için aranan niteliklere sahip
ya da yetkinliği tanınan hukukçular olmalıdır.
2. Yargıçlar Mahkemede kişisel sıfatlarıyla yer alacaklardır.
3. Yargıçlar görevleri süresince, bağımsızlıklarıyla, tarafsızlıklarıyla
ya da sürekli bir görevin gerekleriyle bağdaşmayan herhangi bir
faaliyetle meşgul olamazlar; bu paragrafın uygulanmasından doğan bütün
sorunlar Mahkeme tarafından karara bağlanacaktır.
Madde 22 – Yargıçların seçimi
1. Yargıçlar, Yüksek Sözleşmeci Tarafça
gösterilen üç adaylı bir listeden, her bir Yüksek Sözleşmeci Taraf için,
Parlamenterler Meclisi tarafından oy çokluğu ile seçilecektir.
2. Aynı usul, yeni Sözleşmeci Tarafların Sözleşmeye katılması halinde ve
herhangi bir nedenle boşalan Mahkeme üyeliklerini tamamlamak üzere
izlenecektir.
Madde 23 – Görev süreleri
1. Yargıçlar altı yıllık bir süre için
seçileceklerdir. Bunlar yeniden seçilebilirler. Bununla birlikte, ilk
seçimde seçilen yargıçlardan yarısının görev süresi, üç yılın bitiminde
sona erecektir.
2. İlk üç yıllık dönemin sonunda görev süreleri bitecek olan yargıçlar,
seçilmelerinin hemen ardından, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından
kura yoluyla saptanacaktır.
3. Yargıçların yarasının görev süresinin her üç yılda bir mümkün olduğu
ölçüde yenilenmesini sağlamak için, Parlamenterler Meclisi, herhangi bir
müteakip seçime geçmeden önce, seçilecek olan bir ya da daha çok
yargıcın görev süresinin yahut sürelerinin, dokuz yıldan çok ve üç
yıldan az olamamak koşuluyla, altı yıldan başka bir süre olmasına karar
verebilir.
4. Birden çok üyenin görev süresi söz konusu olduğu ve Parlamenterler
Meclisi’nin yukarıdaki paragrafı uyguladığı durumlarda, görev
sürelerinin dağlımı, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından seçimden
hemen sonra yapılacak kura yoluyla gerçekleştirilecektir.
5. Görev süresi sona ermemiş bir yargıcın yerini almak üzere seçilen bir
yargıç, yerine seçildiği yargıcın süresinin kalan kısmı için görev
alacaktır.
6. Yargıçların görev süreleri, 70 yaşına ulaştıklarında sona erecektir.
7. Yargıçlar, yerine yenileri geçene dek görevde kalacaklardır. Bununla
birlikte, yargıçlar, halihazırda incelemeleri altında olan vakaları ele
almayı sürdüreceklerdir.
Madde 24- Görevden alma
Hiçbir yargıç, gerekli koşulları taşımadığına diğer yargıçların üçte ikisi tarafından karar verilmedikçe, görevinden alınamaz.
Madde 25 – Kalem ve adli sekreterler
Mahkemenin, faaliyetleri ve örgütlenmesi
Mahkeme kuralları ile düzenlenecek bir Kalemi olacaktır. Mahkemeye adli
sekreterler tarafından yardımcı olunacaktır.
Madde 26- Mahkeme Genel Kurulu
Mahkeme Genel Kurulu,
(a) üç yıl için, Başkanını ve bir ya da iki Başkan Yardımcısını seçecektir; bunlar yeniden seçilebilirler;
(b) belirli bir süre için oluşturulan Daireler kuracaktır;
(c) Mahkemenin Dairelerinin Başkanlarını seçecektir; bunlar yeniden seçilebilir;
(d) Mahkeme kurallarını kabul edecektir; ve
(e) Katibi ve bir ya da daha çok Katip Yardımcılarını seçecektir.
Madde 27 -Komiteler, Daireler ve Büyük Daire
1. Mahkeme, önüne getirilen vakaları
değerlendirirken, üç yargıçtan oluşan komiteler, yedi yargıçtan oluşan
Daireler ve on yedi yargıçtan oluşan Büyük Daire halinde toplanacaktır.
Mahkemenin Daireleri, belirli süreler için komiteler kuracaktır.
2. İlgili Taraf Devlet namına seçilen yargıç ya da, böyle birisi yoksa
yahut bu yargıç yer alamıyor ise, bu Devletin seçtiği bir kişi, Dairenin
ve Büyük Dairenin resen/(ex officio) bir üyesi olarak yargıç sıfatıyla
yer alacaktır.
3. Büyük Daire, Mahkeme Başkanını, Başkan Yardımcılarını, Dairelerin
Başkanlarını ve Mahkeme kuralları uyarınca seçilen diğer yargıçları da
kapsayacaktır. Bir vaka Madde 43 çerçevesinde Büyük Daireye götürüldüğü
zaman, hükmü veren Daireden hiçbir yargıç, o Dairenin Başkanı ve ilgili
Taraf Devlet için yer almış olan yargıç hariç, Büyük Dairede yer alamaz.
Madde 28 – Komiteler tarafından yapılan kabuledilemezlik açıklamaları
Bir komite, daha ileri inceleme
yapmaksızın böyle bir karar alınabildiği yerde, Madde 34 çerçevesinde
sunulmuş bir bireysel başvuruyu, oybirliğiyle, kabuledilemez olarak
açıklayabilir ya da vakalar listesinden çıkartabilir.
Madde 29 -Daireler tarafından verilen kabuledilebilirlik ve davanın esası hakkındaki kararlar
1. Madde 28 çerçevesinde bir karar
alınamadıysa, bir Daire, Madde 34 çerçevesinde sunulmuş olan bireysel
başvuruların kabuledilebilirliği ve esası üzerinde karar verecektir.
2. Bir Daire, madde 33 çerçevesinde sunulmuş Devletlerarası başvuruların kabuledilebilirliği ve esası üzerinde karar verecektir.
3. Mahkeme, istisnai hallerde aksine karar almadıkça, kabuledilebilirlik hakkındaki karar ayrı olarak verilecektir.
Madde 30 – Yargılama yetkisinin Büyük Daireye bırakılması
Bir Dairenin önünde görülmekte olan bir
vaka Sözleşmenin ya da onun Protokollerinin yorumlanmasına ilişkin ciddi
bir sorun doğurduğu ya da önünde bulunan bir sorunun çözümü Mahkeme
tarafından daha önce verilen bir hükümle uyuşmayacak bir sonuç yarattığı
hallerde, Daire, vakanın taraflarından herhangi biri itiraz etmedikçe,
hükmünü vermeden önce herhangi bir anda, yargılama yetkisini Büyük Daire
lehine bırakabilir.
Madde 31 – Büyük Dairenin yetkileri
Büyük Daire,
(a) Madde 33 ya da Madde 34 çerçevesinde sunulan başvuruları, bir Daire
yargılama yetkisini Madde 30 çerçevesinde bıraktığı zaman ya da bir vaka
Madde 43 çerçevesinde önüne getirildiği zaman, karara bağlayacaktır; ve
(b) Madde 47 çerçevesinde sunulan tavsiye görüşü istemlerini değerlendirecektir.
Madde 32 – Mahkemenin yargılama yetkisi
1. Mahkemenin yargılama yetkisi,
Sözleşme ve onun Protokollerinin yorumlanması ve uygulanmasına ilişkin
olup Madde 33, Madde 34 ve Madde 47’de öngörüldüğü biçimde kendisine
gönderilen tüm meseleleri kapsayacaktır.
2. Mahkemenin yargı yetkisinin olup olmadığına ilişkin uzlaşmazlık halinde, Mahkeme bu hususta karar verecektir.
Madde 33 – Devletlerarası davalar
Herhangi bir Yüksek Sözleşmeci Taraf,
Sözleşme ve onun Protokollerindeki hükümlerin başka bir Yüksek
Sözleşmeci Tarafça ihlal edildiğine ilişkin herhangi bir savı Mahkeme
önüne götürebilir.
Madde 34- Bireysel Başvurular
Mahkeme, Sözleşme ya da onun
Protokollerinde düzenlenen hakların Yüksek Sözleşmeci Taraflardan
birisince ihlal edilmesinin mağduru olduğunu iddia eden herhangi bir
kişiden, hükümet-dışı örgütten ya da birey grubundan gelen başvuruları
kabul edebilir. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, bu hakkın etkin biçiminde
kullanımını herhangi bir biçimde engellememeyi üstlenirler.
Madde 35- Kabuledilebilirlik ölçütleri
1. Mahkeme bir meseleyi sadece,
uluslararası hukukun genelde tanınan kuralları uyarınca, tüm iç hukuk
yolları tüketildikten sonra, ve nihai kararın alındığı tarihten itibaren
altı ay içinde ele alabilir.
2. Mahkeme, Madde 34 çerçevesinde sunulan herhangi bir bireysel başvuruyu aşağıdaki hallerde ele almayacaktır:
(a) İsimsiz olan; ya da
(b) Mahkeme taraflarından evvelce incelenmiş ya da başkaca bir
uluslararası soruşturma ya da çözüme kavuşturma usulüne sunulmuş bulunan
bir meseleyle esası bakımından aynı olan ve ilintili yeni bilgi
içermeyen.
3. Mahkeme, Madde 34 çerçevesinde sunulan herhangi bir bireysel başvuru
hakkında, Sözleşme ve onun Protokollerindeki hükümler ile bağdaşmaz,
açıkça temelsiz ya da başvuru hakkının bir kötüye kullanımı olduğu
değerlendirmesini yaptığında, kabuledilemez olduğunu açıklayacaktır.
4. Mahkeme, bu Madde çerçevesinde kabuledilemez olarak değerlendirdiği
bir başvuruyu reddedecektir. Mahkeme bunu, yargılama
işlemlerinin/sürecinin herhangi bir aşamasında yapabilir.
Madde 36 – Üçüncü tarafın müdahalesi
1. Bir Dairenin ya da Büyük Dairenin
önündeki tüm vakalarda, vatandaşlarından birisi bir başvurucu durumunda
bulunan bir Yüksek Sözleşmeci Taraf, yazılı yorumlarını sunma ve
duruşmalarda yer alma hakkına sahip olacaktır.
2. Mahkeme Başkanı, adaletin uygun biçimde yerine getirilmesi yararı
için, yargılama sürecinde taraf olmayan bir Yüksek Sözleşmeci Tarafı ya
da başvurucu dışında ilgili herhangi bir kimseyi, yazılı yorumlarını
sunmaya ve duruşmalarda yer almaya davet edebilir.
Madde 37- Başvuruları listeden çıkartma
1. Mahkeme, bir başvuruyu, yargılama
sürecinin herhangi bir aşamasında, koşulların aşağıdaki sonuçlardan
birine yol açması durumunda, vaka listesinden çıkartmaya karar
verebilir:
(a) başvurucunun kendi başvurusunu izlemek niyetinde olmaması; ya da
(b) meselenin çözüme bağlanmış olması; ya da
(c) başvuruyu incelemeyi sürdürmenin daha fazla haklı kılınamadığını
gösteren, Mahkeme tarafından belirlenen herhangi başka bir nedenin
bulunması. Bununla birlikte, Sözleşmede ve onun Protokollerinde
tanımlandığı üzere insan haklarına saygı gösterilmesi için
gerektiriyorsa, Mahkeme bir başvuruyu incelemeyi sürdürecektir.
2. Mahkeme, koşulların bu tür bir işlemi haklı kıldığını
değerlendirirse, bir başvurunun vakalar listesinde yeniden yer almasına
karar verebilir.
Madde 38- Vakanın incelenmesi ve dostça çözüm süreci
1. Mahkeme, başvurunun kabuledilebilir olduğunu açıklarsa,
(a) tarafların temsilcileriyle birlikte vakanın incelenmesini
sürdürecektir, ve gereksinim varsa, ilgili Devletlerin etkin biçimde
yürütülmesi için gerekli tüm olanaklarını sağlayacağı bir soruşturmayı
üstlenecektir;
(b) Sözleşme ve onun Protokollerinde tanımlandığı üzere insan haklarına
saygı gösterilmesi temelinde, meselenin bir dostça çözüme kavuşturulması
amacıyla, ilgili tarafların hizmetine kendisini amade kılacaktır.
2. Paragraf 1.b çerçevesinde yürütülen yargılama işlemleri/süreci gizli tutulacaktır.
Madde 39- Dostça çözüme ulaşılması
Bir dostça çözüm gerçekleştirilirse, Mahkeme, olguların ve ulaşılan
sonucun belirtildiği bir özetle sınırlandırılacak olan bir karar ile
vakayı listesinden çıkartacaktır.
Madde 40- Duruşmaların aleniliği ve belgelere ulaşma
1. Mahkeme, istisnai hallerde aksine karar vermedikçe, duruşmalar aleni olacaktır.
2. Mahkemenin Başkanı aksine karar vermedikçe, Kaleme depo edilen belgeler kamu bakımından ulaşılabilir/edinilebilir olacaktır.
Madde 41 – Hakkaniyete uygun tatmin
Sözleşme ya da onun Protokollerinin bir
ihlali bulunduğunu bulgularsa, ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç
hukuku ancak kısmi bir giderime elveriyorsa, Mahkeme, gerekli olduğunda,
zarar gören tarafın hakkaniyete uygun biçimde tatmin edilmesini temin
edecektir.
Madde 42 – Dairelerin hükümleri
Dairelerin hükümleri, Madde 44, paragraf 2 hükümleri uyarınca nihai/kesin olacaktır.
Madde 43- Büyük Daireye gönderme
1. Dairenin hükmünü vermesi tarihinden itibaren üç ay içerisinde,
taraflardan herhangi birisi, istisnai durumlarda, vakanın Büyük Daireye
gönderilmesini isteyebilir.
2. Vaka, Sözleşmenin ve onun Protokollerinin yorumlanmasını ya da
uygulanmasını etkileyen bir ciddi sorun, ya da genel önemi bulunan bir
ciddi mesele doğuruyorsa, Büyük Dairenin beş yargıçtan oluşan bir
heyeti, bu istemi kabul edecektir.
3. Bu heyet söz konusu istemi kabil ederse, Büyük Daire bir hüküm vermek yoluyla vakayı karara bağlayacaktır.
Madde 44 – Kesin/Nihai hükümler
1. Büyük Dairenin hükmü kesindir/nihaidir.
2. Bir Dairenin hükmü aşağıdaki hallerde kesin/nihai olacaktır:
(a) taraflar, vakanın Büyük Daireye gönderilmesi isteminde bulunmayacaklarını açıkladıkları zaman; ya da
(b) vakanın Büyük Daireye gönderilmesi isteminde bulunulmamış ise, hüküm tarihinden üç ay sonra;
(c) Büyük Dairenin heyeti Madde 43 çerçevesinde gönderilen istemi reddettiği zaman.
3.Kesin/nihai hüküm yayımlanacaktır.
Madde 45- Hükümlerin ve kararların gerekçeli olması
1. Başvuruların kabuledilebilir ya da
kabuledilemez olduğunu açıklayan kararların yanı sıra, verilen hükümler
için de gerekçeler gösterilecektir.
2. Bir hüküm tamamen ya da kısmen, yargıçların oybirliğini
yansıtmıyorsa, herhangi bir yargıcın bir ayrık görüş verme hakkı
olacaktır.
Madde 46 – Hükümlerin bağlayıcılığı ve icrası
1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, tarafı
bulundukları herhangi bir vakada Mahkemenin kesin/nihai hükmü ile bağlı
olmayı üstlenirler.
2. Mahkemenin kesin/nihai hükmü, bunun icrasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne iletilecektir.
Madde 47- Tavsiye görüşleri
1. Mahkeme, Bakanlar Komitesi’nin istemi
üzerine, Sözleşmenin ve onun Protokollerinin yorumlanmasına ilişkin
hukuksal sorunlar hakkında tavsiye görüşü verebilir.
2. Bu tür görüşler, Sözleşme Bölüm I’de ve onun Protokollerinde
tanımlanan hakların ya da özgürlüklerin içeriği ya da kapsamına ilişkin
herhangi bir sorunu, yahut Sözleşme uyarınca açılmış/başlatılmış
herhangi bir yargılama işleminin sunucu olarak Mahkemenin ya da Bakanlar
Komitesi’nin değerlendirmek durumunda olduğu başka herhangi bir sorunu,
ele alamayacaktır.
3. Bakanlar Komitesi’nin, Mahkemeden bir tavsiye görüşü isteminde
bulunması kararları, Komitede yer alma hakkına sahip temsilcilerin bir
çoğunluk oyunu gerektirecektir.
Madde 48- Mahkemenin tavsiye görüşü verme yetkisi
Mahkeme, Bakanlar Komitesi tarafından
sunulan bir tavsiye görüşü isteminin, Madde 47’de tanımlanan yetkisi
içerisinde olup olmadığına karar verecektir.
Madde 49- Tavsiye görüşlerinin gerekçeli olması
1. Mahkemenin tavsiye görüşleri için gerekçeler gösterilecektir.
2. Bir tavsiye görüşünün bütünü ya da bir bölümü yargıçların oybirliği
ile aldıkları görüşü yansıtmıyorsa, herhangi bir yargıcın bir ayrık
görüş verme hakkı olacaktır.
3. Mahkemenin verdiği tavsiye görüşleri Bakanlar Komitesi’ne iletilecektir.
Madde 50- Mahkemenin giderleri
Mahkemenin giderleri, Avrupa Konseyi tarafından karşılanacaktır.
Madde 51- Yargıçların ayrıcalık ve bağışıklıkları
Yargıçlar, görevlerinin ifası sırasında,
Avrupa Konseyi Statüsü Madde 40’ta ve bu çerçevede yapılan anlaşmalarda
belirtilen ayrıcalıklara ve bağışıklıklara hak sahibi olacaklardır.
BÖLÜM III
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
Madde 52- Genel Sekreter tarafından yapılan soruşturmalar
Herhangi bir Yüksek Sözleşmeci Taraf,
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nden gelen bir istemi alması üzerine,
kendi iç hukukunun bu Sözleşmenin herhangi bir hükmüne nasıl bir etkin
işlerlik sağladığına ilişkin olarak açıklama getirecektir.
Madde 53- Mevcut insan haklarının korunması
Bu Sözleşmenin hiçbir hükmü, herhangi
bir Yüksek Sözleşmeci Tarafın yasaları ya da bu Devletin taraf olduğu
herhangi bir başka anlaşma çerçevesinde güvence altına alınmış olan
insan haklarını ve temel özgürlükleri sınırlar ya da aykırı
düşülmesine/(sapmaya) yol açar şekilde yorumlanmayacaktır.
Madde 54- Bakanlar Komitesi’nin yetkileri
Bu Sözleşmenin hiçbir hükmü, Avrupa Konseyi Statüsü ile Bakanlar Komitesi’ne tanınan yetkilere halel getirmeyecektir.
Madde 55- Diğer uyuşmazlık çözüm yollarının dışlanması
Yüksek Sözleşmeci Taraflar, özel anlaşma
yapılması hali istisna, bu Sözleşmenin yorumlanmasından ya da
uygulanmasından doğan bir uzlaşmazlığı, bu Sözleşmede öngörülenden başka
bir çözüm usulüne dilekçe vermek yoluyla sunmak amacıyla aralarında
yürürlükte bulunan andlaşmalar, sözleşmeler ya da bildirilerden
yararlanmamak hususunda anlaşmışlardır.
Madde 56- Yer bakımından uygulama
1. Herhangi bir Devlet, Sözleşmeyi
onaylama zamanında ya da bundan sonraki herhangi bir zamanda Avrupa
Konseyi Genel Sekreteri’ne ulaştıracağı bir bildirimle, bu Madde,
paragraf 4’e tabi olarak, uluslararası ilişkilerinden sorumlu bulunduğu
ülkelerin hepsinin ya da bazılarının, bu Sözleşmenin kapsamına
gireceğini açıklayabilir.
2. Sözleşme, bildirimde adı geçen ülke ya da ülkelerde, Avrupa Konseyi
Genel Sekreteri’nin bu bildirimi almasından sonraki otuzuncu günde
yürürlüğe girecektir.
3. Bu Sözleşmenin hükümleri bu tür ülkelerde, yerel gerekler, her yönüyle göz önünde tutularak uygulanacaktır.
4. Bu Madde paragraf 1 uyarınca, bir beyanda bulunmuş olan herhangi bir
Devlet, bunun ardından herhangi bir zamanda, bu beyanın ilişkin
bulunduğu bir ya da daha çok ülke bakımından, Sözleşme Madde 34’te
öngörüldüğü biçimde Mahkemenin bireylerden, hükümet-dışı örgütlerden ya
da birey gruplarından gelecek başvuruları kabul etme yetkisini kabul
ettiğini açıklayabilir.
Madde 57- Çekinceler
1. Herhangi bir Devlet, bu Sözleşmenin
imzalanması ya da onaylama belgesinin depo edilmesi zamanında,
Sözleşmenin belirli bir hükmüne, o esnada ülkesinde yürürlükte olan
herhangi bir yasanın bu hükme uygun bulunmaması ölçüsünde, bir çekince
koyabilir. Bu Madde çerçevesinde genel nitelikli çekinceler konmasına
izin verilmeyecektir.
2. Bu Madde çerçevesinde konulan herhangi bir çekince, ilgili yasanın bir özet açıklamasını içerecektir.
Madde 58- Fesih
1. Bir Yüksek Sözleşmeci Taraf, bu
Sözleşmeyi sadece, Sözleşmeye taraf olduğu tarihten itibaren beş yıl
sona erdikten sonra ve diğer Yüksek Sözleşmeci Tarafları bilgilendirecek
olan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne gönderilen bir bildirimde yar
alan altı aylık ihbar süresinden sonra, feshedebilir.
2. Böyle bir feshin, ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın bu Sözleşme
çerçevesindeki yükümlülüklerinden sıyrılmasına bir etkisi, feshin
yürürlüğe girdiği tarihten önce ifa edilmiş olup Sözleşmeden doğan
yükümlülüklerinin bir ihlalini oluşturmaya elverebilecek herhangi bir
tasarrufu bağlamında söz konusu olmayacaktır.
3. Avrupa Konseyi üyeliği sona eren herhangi bir Yüksek Sözleşmeci
Tarafın, aynı koşullar altında bu Sözleşmenin bir Tarafı olması hali de
sona erecektir.
4. Madde 56 hükümleri çerçevesinde Sözleşmenin kapsayacağı bildirilen
herhangi bir ülke bakımından, bu Sözleşme yukarıdaki paragrafların
hükümleri uyarınca feshedilebilir.
Madde 59- İmza ve onay
1. Bu Sözleşme, Avrupa Konseyi üyelerinin imzasına açık olacaktır. Bu
Sözleşme onaylanacaktır. Onay belgeleri, Avrupa Konseyi Genel
Sekreteri’ne depo edilecektir.
2. Bu Sözleşme, on onaylama belgesinin depo edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir.
3. Bu Sözleşme, sonradan onaylayan bir imzacı Devlet bakımından, onaylama belgesini depo ettiği tarihte yürürlüğe girecektir.
4. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Sözleşmenin yürürlüğe girişini,
onaylayan Yüksek Sözleşmeci Tarafların adlarını, ve etkisini daha sonra
doğuracak olan tüm onay belgelerinin depo edilmesi işlemlerini, Avrupa
Konseyi’nin bütün üyelerine bildirilecektir.
Avrupa Konseyi’nin arşivlerinde depo
edilmek, her iki metin de eşit olarak geçerli olmak üzere, İngilizce ve
Fransızca bir tek kopya halinde Kasım 1950’nin 4. gününde Roma’da
düzenlenmiştir. Genel Sekreter, onaylı kopyaları her bir imzacı Devlete
iletecektir.