" Herkes Yasa Önünde Eşittir ve Ayrım Gözetilmeksizin Yasanın Korunmasından Eşit Olarak Yararlanma Hakkına Sahiptir... "

Haberler

Türk Halk Müziğinin Unutulmaz Sesi,Gazel ve Hoyratların Büyük Ustası ve Şanlıurfa’nın Sıra gecelerinin vazgeçilmez ismi Bedih YOLUK namı diğer Kazancı Bedih’i Vefatının 17.Yıldönümünde Saygı ve Rahmetle Anıyoruz…

shadow

KAZANCI BEDİH KİMDİR..

Bedih Yoluk,Namı diğer KAZANCI BEDİH 1 Ocak 1929 yılında Şanlıurfa’nın Siverekli Mahallesinde Babası Dalyanlardan Culhacı (Dokumacı) Halil Usta, annesi Şatıroğullarıdan Zemzem Hanım’ın tek çocuğu olarak dünyaya geldi..

Genç yaşında evlenen ve Halil, Mehmet, Şükran,Naci, Remziye,Nihat ve Müzeyyen isimlerinde 7 çocuk babası olan Bedih’ın asıl mesleği kazancılık olup, ilk ustası Hasan Diyar'dır.Uzun zaman bu ustanın yanında çalışmıştır,Kazancılık mesleğini yaptığı ve İşinin ehli oluşundan dolayı da duayen ustaya‘’Kazancı Bedih’’ lakabı takılmıştır.

Çocukluğundan itibaren müzikle ilgilendi,cümbüş,ud ve tambur çalmayı öğrendi,yöredeki sıra gecelerine katılarak sanatını geliştirdi.Daha sonra Aziz ve Kadir Uçar ustaların yanında kazancılık yapmıştır.Ud, tambur ve cümbüş gibi farklı müzik aletlerini çalma yeteneği de olan duayen sesin keşfi  ise 1975'te bir mahalli grupla taziyelere gidip mevlit ve gazel okumasıyla ortaya çıktı.

Divan şiirine sayısız eser kazandıran Fuzuli ve Nabi gibi şairlerin gazellerini davudi ve etkileyici sesiyle okuyan Kazancı Bedih, bir güfteyi farklı makamlarda icra edebilme yeteneğiyle de dikkatleri iyice üzerine çekti.

1948 yılında askere gitmiş, Bingöl’de, ve Elazığ'da Bando Bölüğünde askerliğini tamamlamıştır. Askerlik dönüşü 1950 Yılında Belediye ye işçi olarak girmiş ve 26 yıl çalıştıktan sonra 1986 yılında emekli olmuştur.

Emekli olduktan sonra Hacca gitmiştir. Boş gezmemek ve günlük nevalesini çıkarmak için Eski Hal pazarı civarında demlik ve cezve tamiriyle ilgili küçük bir dükkan açmış,ayrıca bir mevlüt grubuyla birlikte mevlütlere gidip ilahi ve gazeller okumuştur..

Şanlıurfa’nın yetiştirmiş olduğu en ünlü gazelhanlardan biridir.Divan şiirine sayısız eser kazandıran Fuzuli ve Nabi gibi şairlerin gazellerini davudi ve etkileyici sesiyle okuyan Kazancı Bedih, bir güfteyi farklı makamlarda icra edebilme yeteneğiyle de dikkatleri iyice üzerine çekti.

Nezih meclislerin sayılan ve sevilen kişilerinin başında gelen müstesna ses, gazelin yanı sıra okuduğu uzun hava,hoyrat ve türkü de okumaktadır.Eserleri kendine has bir tavırla çok güzel okuması nedeniyle, gazelin sevilmesinde ve gazel okuma geleneğinin yaygınlaşmasında ve her yaş grubuna bu tür müzikleri sevdirmeyi başarmakta çok büyük hizmetleri olmuştur.

SIRA GECELERİNİN VAZGEÇİLMEZ İSMİ

Türk halkı ve medya Şanlıurfa'daki sıra geceleri geleneğini onunla keşfetmiştir. Küçük yaşlardan itibaren sıra gecelerine katılan Bedih Şanlıurfa yöresinde bu gecelere çağrılan en önemli isimlerden birisiydi. 1993 yılında özel bir  televizyon kanalında Show programında görüldü. Burada Fuzuli'nin "Öyle sermes tem ki idrak etmezem dünya nedir" diye başlayan sözleri ustaya yeni kapılar açacaktı.

Kentin müzik kültürünün başında gelen sıra geceleri, bu tarihten sonra birçok ulusal televizyon yapımcısı, müzik şirketi ve büyük otellerin gözdesi oldu.

Bu sayede Şanlıurfalı sıra gecesi grupları, yurt dışında bile birçok etkinliğe katıldı. Fakat bunu kendisi hiç istemiyordu.Çünkü buna sebep bu tür ortamlardaki yozlaşmaydı.Bedih ise daha sessiz ve sakin bir hayatı seviyordu. Kahvehanelere gitmezdi ve sıra gecelerine katılmayı çok seviyordu.Katıldığı gecelerde çoğunlukla para almıyordu.

Show programına katıldıktan sonra tekrar ekranlara çıkması için yoğun istek alan sanatçı, iki ay kadar sonra programa tekrar katıldı.Televizyona çıkması onun daha fazla tanınmasına yol açtı.

Yavuz Turgul'un yönettiği ve Şener Şen'in başrollerini oynadığı "Eşkıya" filminin müzikleriyle daha fazla tanınan Kazancı Bedih, plakçıların ısrarı üzerine çok sayıda albüm de yaptı. Sesinin rengi, söz ve duygu yoğunluğu, okuduğu eserlere mistik hava katması, hayatının son baharında sanatçıyı Türkiye çapında meşhur etti.2000'in üzerinde kaset yaptı. Sesinin ve yorumunun taklit edilememesiyle adını duyurdu.

İŞİNİN "PİRİ" OLARAK BİLİNİYORDU

Ünlü gazelhan, uzun yıllar sıra gecelerinde sahne alıp sabahın ilk ışıklarıyla kazancı dükkanında mesleğini sürdürmesiyle dikkatleri üzerine çekti.

Karakteri ve mizacı mütevazı olan Kazancı Bedih'in kendine has bir üslubundan ve ses tonundan dolayı meşhur sanatçılar ve etrafındaki herkes onu "pir" olarak kabul edip çağırırdı.

Sesinin rengi, söz ve duygu yoğunluğu,okuduğu eserlere mistik hava katması,hayatının son baharında sanatçıyı Türkiye çapında meşhur etti.

Sanatçı, 2003'de "70 yaşından sonra yakaladığım şöhret benim için önemli değil" diyerek sanat hayatına son verdiğini açıkladı.

Bu karardan sadece bir yıl sonra Kazancı Bedih ve eşi, 20 Ocak 2004'te Şanlıurfa'daki evlerinde uyudukları esnada, katalitik sobadan sızan gazdan zehirlenerek hayatlarını kaybettiler.Cenazelerini oğulları Naci Yoluk ertesi gün saat 10.30 sıralarında eve girdiğinde bulmuştur.

Haber: TDİHD Web Haber