" Herkes Yasa Önünde Eşittir ve Ayrım Gözetilmeksizin Yasanın Korunmasından Eşit Olarak Yararlanma Hakkına Sahiptir... "

Haberler

Vefatının 750.Yılında Hacı Bektaş-ı Veli Kimdir?

shadow

" Okunacak En Büyük Kitap, İnsandır. "

" Her ne arar isen, Kendinde ara. "

"En Yüce servet ilimdir. "

" Doğruluk dost kapısıdır."

" İyi ve Kötüyü Seçen Akıldır. "

Hacı Bektaş-ı Veli, özellikle Türklerin din anlayışının daha çok ahlak temelli bir nitelik kazanmasında etkin olan, Anadolu’daki tasavvuf düşüncesine damgasını vuran, Türk dünyasının yetiştirdiği büyük mutasavvıflardan birisidir.

Hacı Bektaş Veli denildiği zaman akla gelen en önemli husus,akla ve bilime yaptığı vurgudur.

Hacı Bektaş-ı Veli'nin;

Gerçek ismi, Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata olan Hacı Bektaş-ı Veli, Horasan'ın Nişabûr şehrinde 27 Haziran  1209 senesinde doğdu.

İlk eğitimini Şeyh Lokman-ı Perende’den aldı. Lokman-ı Perende, Ahmed Yesevi’nin halifelerinden olup, zahir ve batın ilimlerinde derin bilgilere sahipti. Bektaş Veli Lokman-ı Perende’nin gözdesiydi. Ve rivayetlere göre kendinde olağanüstü haller gerçekleşiyordu.

Hacı Bektaş-ı Veli, eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu'ya geldi. Halka doğru yolu göstermeye başlayan ve kıymetli talebeler yetiştiren Hacı Bektaş-ı Veli, kısa zamanda tanınarak büyük rağbet gördü. Bu sırada Anadolu'da dini, iktisadi, askeri ve sosyal teşekkül olan ve kendisinin de bağlı olduğu "Ahilik Teşkilatı" ile büyük hizmetler yapan Hacı Bektaş-ı Veli ve talebeleri,Selçuklu Sultanı,Türkmen Beyleri ve halk tarafından da sevildi ve hürmet gördü.

Hacı Bektaş-ı Veli ile Osmanoğulları arasındaki ilişkiler ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin Yeniçeri Ocağının Pir’i Kabul edilmesi.

Vilayetname’de ‘’Ertuğrul adlı bir kişinin Hacı Bektaş-ı Veli ile buluşup konuştuğundan söz edilir.’’Bu kişi o tarihlerde Selçuklu Devletinin bir Uç Beyi olan ya da olmak üzere olan Ertuğrul Gazi dir.Bağlı bulunduğu Selçuklu hükümdarını bir vesile ile ziyarete giderken,ya da özellikle adını duyup merak ettiği,Anadolu insanı ve Anadolu Türk’ü için çalışıp çabalayan bu büyük Türk idealistini Konya’ya giderken görmeyi arzu etmiş ve bu görüşmede yanında Selçuklu Hükümdarına tanıtmak için götürdüğü ve kendisinden sonra o zaman  muhtemelen uç beyi olacak 16 yaşlarında olan oğlu Osman Gazi de vardır.

Bu tanışma esnasında Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli  Ertuğrul Gazi ye,Osman Bey’in geleceği ile ilgili bazı sezgilerde bulunarak ona Asker ve Ordu konusunda bazı öğütlerde bulunmuş ve kendilerine dualar etmiştir.

Osman Gazi ve Orhan Gazi de Anadolu’nun siyasal birliğini oluşturmanın ilk çabalarını veriyorlardı.Bu sıralarda kuruluş devrinde olan Osmanlı Devleti'nin sağlam temeller üzerine oturmasında Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğretilerinin Ertuğrul Gazi vesilesi ile Osman Bey’e aktarılmasının büyük katkıları olmuştur..

Zira Orhan Gazi’nin Yeniçeri Ocağını kuruşu sırasında Abdal Musa’nın rolü,Orhan Gazi’ye babasından duyup gönül verdiği o büyük Türk idealistini,yani Hacı Bektaş-ı Veli’yi tekrar hatırlaması ve böylece kurulan asker ocağına o büyük insanı yani Hacı Bektaş-ıı Veli’yi manevi kurucu ve koruyucu pir olarak kabul etmesi,Yeniçeri Ordusunun manevi hayatını ve disiplinini güçlendirmiş ona gönülden bağlı olmasını sağlamıştır.

Hacı Bektaş-ı Veli, asırlarca Yeniçeriliğin piri, üstadı ve manevi hamisi olarak bilindi. Bu bağlılık ve muhabbet, Yeniçerilerin sulh zamanındaki talimleri ve harplerdeki gayret ve kahramanlıklarında çok müspet neticeler verdi. Bütün bunlar, halk ile Yeniçeriler arasındaki yakınlığı kuvvetlendirdi.Yeniçerilerin dervişler gibi cihat azmiyle dolu ve görülmemiş derecede kahraman ve fedakar oluşlarında, bu hadiseler müspet tesirler gösterdi. Yeniçerilerin;

"Allah, Allah! İllallah! Baş uryan, sine püryan, kılıç al kan. Bu meydanda nice başlar kesilir. Kahrımız, kılıcımız düşmana ziyan! Kulluğumuz padişaha ayan! Üçler, yediler, kırklar! Gülbang-i Muhammedi, Nûr-i Nebi, Kerem-i Ali... Pirimiz, sultanımız Hacı Bektaş-ı Veli..."diyerek savaşa başlamaları, bunun manidar bir ifadesidir.

Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalat ve Besmele Şerhi adlı iki eseri vardır.1271 yılında vefat eden Hacı Bektaş-ı Veli'nin derslerini ve sohbetlerini takip ederek onun izinde hareket edenlere, tasavvuftaki usûle uyularak "Bektaşi" denildi.

13.Yüzyılda yazdığı  Hacı Bektaş-i Veli'nin öğretilerini anlatan MAKALAT Adlı 3 Ciltlik Eserinin Ana Teması Dört Kapı Kırk Makam olup, bu Dört Kapı;

ŞERİAT, 

TARİKAT, 

MARİFET 

HAKİKAT'dir.

 

Yazışma , Sohbet ile Konuşmalarını Türkçe yapmayı tercih eden ve böylelikle de Türk Dilinin kökleşmesi ve yaygınlaşmasında çok önemli katkıları olmuş, ancak dönemin Devlet Erkânında konuşma dilinin Arapça olarak kullanılması itibariyle Türklerin Yüce Tanrı'nın Dini olan İslâm'ı Arap Kültürü ile Karıştırmamaları ve İslâm Dini'ni Arapların da doğru anlamaları için çoğunlukta Kur'an-ı Kerim Ayetleri ve Meallerine de yer vererek oluşturduğu MAKALAT' ı Arapça'nın yaygın olmasından dolayı Arapça yazdığı,yada Türkçe konuşmayı ve bütün derslerini Türkçe veren bu Türkmen Ulu’sunun Makalat’ı Türkçe yazdığı  daha sonra Osmanlı Devleti sürecinde  Arapçaya çevrildiği tahmin edilmektedir.

Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu'nun İslâmlaşma sürecinde Araplaşmamasına önemli katkılarda bulunarak adını “Horasan Erenleri” olarak anılan şahsiyetlerinin arasına yazdırmıştır

Makalat'ın asıl nüshaları tetkik edildiğinde, onun; İslâm dinine sıkı sıkıya ve sağlam bir şekilde bağlı, İslâmiyet'e uymayan davranışlara şiddetle karşı çıktığı ancak 13.Yüzyılda savunduğu  ilime dayalı çağdaş fikirlerinin bu gün bile hala kabul edildiği görülür. 

13.Yüzyıl'da Anadolu'ya geldiğinde Nevşehir'e bu günkü ismi Hacı Bektaş olan Suluca Karahöyük'e yerleşir.Kısa zamanda tanınarak kıymetli talebeler yetiştirir.. Hacı BEKTÂŞ-I VELİ kendisinin de bağlı olduğu "Ahilik Teşkilâtı" ile, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde,Türk Birliğinin oluşmasına ve Türkleşmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Hayatının büyük bir kısmını Suluca Karahöyük’te (Hacı Bektaş) geçiren Hacı Bektâş-ı Veli 16 Ağustos 1271-1273 yılları arasında vefat etmiştir.

Mezarı ve yanında Çilehanesi olan Kabristanı Nevşehir iline bağlı Hacı Bektâş ilçesinde bulunmaktadır.

Anadolu'da Türk Birliğinin oluşması,Türk Kültürünün bozulmaması,Ahilik,Dostluk ve  Barış anlayışının yayılması ve Anadolu’nun Türkleşmesi için çalışan çok önemli katkılarıyla Kadim Türk Kültürünün Anadolu'da Temsilcisi olan Horasan Erenlerinin önderlerinden Büyük Türk Düşünürü,Filozof ve Mutasavvıfı Hacı Bektaş-ı Veli'yi Uçmak'a Varışının 750.Yıldönümünde  Saygı,Minnet ve  Rahmetle Anıyoruz. 

Ruhu Şad olsun.

Kaynaklar:

Abdulbaki Gölpınarlı – Vilayetname-i Hacı Bektaş-ı Veli Sh.19

Prof.Dr.Fuat Köprülü – İlk Türk Mutasavıfları Sh.203

Aziz Yalçın – Yorum ve Açıklamalarla Makalat-ı Hacı Bektaş-ı Veli

Haber:Erol ŞAHİNGİL TDİHD Web Haber