“BEN KUBİLAY HAN’IN ELÇİSİYİM. BANA KARŞI GELİRSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ ”
BEN KUBİLAY HAN’IN ELÇİSİYİM. BANA KARŞI
GELİRSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ ”
Cengiz Han’ın torunu
olan 23 Eylül 1215 yılında doğan Kubilay Han 55 yaşında iken 1260 ta hükümdar
olmuştur. Dedesi Cengiz Hanın hedefi olan Çini fethederek bu günkü Pekini
başkent yaparak, Çin tarihinde Yuan Hanedanı denilen hanedanlığını
kurdu.
Hükümdarlık yaptığı 1260-1294 yılları arasında Japon denizinden Polonya’ya
kadar uzanan tarihin gördüğü en geniş İmparatorluğunu kuran Kubilay Han bu
günkü Pekin’de 18 Şubat 1294 tarihinde 79 yaşında vefat etmiştir. Kubilay
hanlığı döneminde altın, gümüş ve kıymetli taşlar yerine bastırdığı kâğıt
parayı geçerli para yapmıştır. Çin Halk Cumhuriyetinde kullanılan para
birimi yuan ismi Kubilay
Hanın kurduğu Yuan Hanedanında gelmektedir. Kubilay Han hakkındaki ekseri
bilgilerimiz Çin kaynaklarındaki Yuan Hanedanlığı dönemine aittir.
Kubilay Han’ın Batıda tanınması Venedikli tüccar bir ailenin çocuğu olan ünlü
gezgin Marko Polo’nun 1280’ li yıllarda fantastik bir hikâye türünde yazdığı “Marco
Polo’nun Seyahatleri” adlı
eseriyle olmuştur.
Marko Polo’nun Türkistan’a seyahati 1271'de Papa 9. Gregorius tarafından
Kubilay Han'a iletilmek üzere yazdığı bir mektubu götüren babası ve amcasıyla
birlikte gezisiyle başlar. Bu
gezisi esnasında Kubilay Han’ın kendisine verdiği elçilik göreviyle de 17 yıl
Doğu ülkelerinde serbestçe dolaşma fırsatı yakaladı. Yazdığı eserle doğunun zenginlik ve
imkânlarını abartılı bir şekilde Batıya tanıtıp onların dikkatini uzak doğuya
yönlendirdi. Böylece önce Uzak Doğuda Hristiyan gezgin
dilenci vaiz tarikatı mensupları olan Fransisken Keşişlerinin cirit atması
başladı Doğu ülkeleri, tıpkı ayağa ilk battığında acısı duyulmayan ancak
sonradan büyük acı veren tatlı diken gibi Batılılar
tarafından ileriki yüzyıllarda İngilizler, Fransızlar ve Portekizler tarafından
sömürülmesine ve birçok acıların yaşanmasına zemin hazırladı. Kubilay
Han’ın orduları 1231 ila 1259 yılları
arasında Kore’de iktidarda bulunan Goryeo Hanedanını hedef aldı. Ardı arkası
gelmeyen saldırılar sonucunda Goryeo Hanedanı Moğollarla bir antlaşma
imzalayarak onların hâkimiyetini kabul etti. Böylece Koreliler ilk defa etkin şekilde
Türklerle tanışmış oldu. 12/15 Kasım 2018 tarihleri arasında Güney
Kore’nin Busan şehrinde tertiplenen “espor yönetim modelleri ve teknoloji
bağımlılığı, e-sporun güncel meseleleri” adlı konferansa Türkiye E-Spor
Federasyonu’nu temsilen davetli olarak çağrılan Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi “CAS” Hakemi Av. M.
Emin ÖZKURT, Güney
Kore’de Kubilay Han’ın elçisine ait 1240 tarihli metal pasaportun resmini temin
edince bunu bizimle paylaştı.
Metal
Pasaportta kıssa ve öz bir cümle yazmaktadır. “BEN KUBİLAY HAN’IN ELÇİSİYİM.
BANA KARŞI GELİRSENİZ ÖLÜRSÜNÜZ ” Cengiz
yasalarına göre devletin emirlerine mutlak itaat söz konusudur. Bu pasaportta
söz evelenip, gevelenmeden noktayı koymaktadırlar. Bu sözün bize doğru veya yanlış gelip
gelmemesi zannımca o kadar önemli değildir. Önemli olan tarih sahnesinde bir an
sayılan bir zaman diliminde Kubilay Hanın iktidarı dönemi olan 35 yılda
dünyanın en büyük imparatorluğunu oluşturmasıdır. “Ben Kubilay
Han’ın Elçisiyim. Bana Karşı Gelirseniz Ölürsünüz” sözü, ilk bakışta acımasız
görülebilir. Ancak emperyalist zihniyeti dile getiren İngiltere eski Başbakanlarından
Churchill’in Avam Kamarası’nda ifade ettiği ‘Bir damla petrol, bir damla kandan daha
kıymetlidir.’ Sözünden daha merhametli ve insanidir. “Ben Kubilay
Han’ın Elçisiyim. Bana Karşı Gelirseniz Ölürsünüz” sözünde
insanlara bir seçme hakkı vermektedir. Hukukta buna şartlı tehdit denir. Oysa Churchill ‘in değer yargısından uzak,
kıymete bağlı bu sözünde ise çok sinsi bir katliam yatmaktadır.
Bu gün dünyasında petrole
sahip özellikle İslam ülkelerindeki Batı kaynaklı mevcut kan ve gözyaşının
tohumlarını medeniatının bu
düşüncesinde aramak ve daima akılda tutmak lazımdır. Sözün
özü: “Değerler insanlığın
ortak mirasıdır. Kıymetler ise şahsın.” Vesselam.
Av. Mustafa ÖZKURT