" Herkes Yasa Önünde Eşittir ve Ayrım Gözetilmeksizin Yasanın Korunmasından Eşit Olarak Yararlanma Hakkına Sahiptir... "

Haberler

ABDURRAHMAN ÇAVUŞ

shadow
Tarih 29 Ağustos 1921. 23 Ağustos'ta başlayan Sakarya Meydan Muharebesinin yedinci günü.Soğucalı Tepesinin kuzey sırtları. 38. Alaya bağlı  1. Makinalı Tüfek Takımı, tepeye en yakın yerde mevziye girecek. 38.Alay, Yunan'ı tepeden söküp atmak için birazdan hücuma kalkacak. 1.Makinalı tüfek takımı Mehmetlere destek ateşi verecek.

Hücum borularının kulakları tırmalayan tarakalarıyla, "Allah! Allah! " sesleriyle 38.Alay ileri atılıyor.
Teğmen Şevket, takımını sıçramaya kaldırıp elli metre ileride siper alıp, ateş açtırıyor. Dakikada 500 mermi yakan tüfeklerleriyle yandan ilerleyen Yunan birliğine nefes aldırmıyor. Ateş alanını genişletmek için 2 Nolu makineli tüfeğini biraz daha ileriye sürüyor. Bu sırada gerisinde patlayan bir top mermisiyle sarsılıyor. Geriye döndüğünde bölük komutanının yerde kanlar içinde  debelendiğini görüp, yanına koşuyor.Bölük komutanı üzerine eğilen Teğmen Şevket'e kısık sesle fısıldıyor: 

- Koş Şevket! İkinci makineli sustu, koş !

Teğmen Şevket, makinelinin  sustuğunu kendinden öncefark eden  yaralı komutanına şaşkın bakakalıyor.Sonra birden ayılıp, mermi yağmuru altında 2 Nolu makineliye doğru çılgınca koşmaya başlıyor. Ulaştığında tüfekçi Abdurrahman Çavuş'u büyük bir telaş ve heyecan içinde buluyor. Abdurrahman Çavuş, bir yandan makinelinin arızasını ararken bir yandan da yaklaşan Yunan avcılarına bakarken öfkesinden ağlıyor.

Teğmen Şevket hırsla bağırıyor: 

- İğne koruyucusuna bakın !

Koruyucu sürekli ateş nedeniyle o kadar kızmış ki el dokundurulamıyor.Tüfeğin 3 numaralı eri Ordulu Kazım, kafasındaki Karadeniz başlığı ile koruyucuyu eline alıp, kolunu ileri sürüyor. İğnenin ucu kovanından dışarı çıkmıyor: İğne kırılmış!

Telaşla aranan iğne çıkaracağı bir türlü  bulunamıyor. Küçük avadanlık kutusu yere boşaltılıyor,yok oğlu yok.Abdurrahman Çavuş ağlamaklı sesiyle; " Beri dur Kazım" diyerek kızgın iğne koruyucusunu kaptığı gibi ağzına sokuveriyor. Cazırdayan dudaklarına aldırmadan kızgın iğneyi dişlerinin arasına sıkıştırıyor. Kovanı çevirerek ķırık iğneyi çıkarıp yenisini takıyor.

Abdurrahman Çavuş, makinelinin sustuğu sürede yitirilen ateş üstünlüğünü yeniden ele geçirmek istercesine ilerleyen Yunan avcılarına yoğun ateş açıyor.Düşmanın önce duraladığı, sonra düzensiz biçimde  gerilere kaçıştığı görülüyor. Yunan'ın kaçtığını gören piyadeler sığındıkları kaya diplerinden fırlayıp yeniden hücuma kalkıyorlar. Soğucalı Tepesi kısa sürede ele geçiriliyor.

Az sonra çarpışmalar bitmiş, her yeri derin bir sessizlik kaplamıştır. Şehitler, uğruna can verdikleri toprağa, dini gelenekler gereği üniformalarıyla görülmekte, yaralılar gerilere taşınmaktadır. 

Abdurrahman Çavuş,kızgın iğne koruyucusunun dağladığı yanık elleriyle güçlükle tutabildiği cep aynasıyla yüzünü inceliyor: Alt ve üst dudaklar patlamış, Ortalarında derin bir yanık var. Yanığın çevresi pembeleşmiş cılk yara.....

Alptekin Müderrisoğlu- SAKARYA 

19 Eylül Gaziler Gününde, bütün gazilerimize saygı şükranlanla