" Herkes Yasa Önünde Eşittir ve Ayrım Gözetilmeksizin Yasanın Korunmasından Eşit Olarak Yararlanma Hakkına Sahiptir... "

Haberler

Azerbaycan’ın yas günü

shadow

Can Azerbaycan’ın başkenti Bakû’ya boşuna “Odlar Şehri” dememişler. Köroğlu seferden ganimetle dönerse dem odasına geçer, keleşleriyle 40 gün çalıp çığırır dem sürermiş. Seferden eli boş dönerse tek başına gam odasına geçip 40 gün yas tutarmış. Köroğlu misali Bakû’nun dem dönemleri olduğu gibi unutulmaz acılar bırakan yas dönemleri de olmuştur.

20. yüzyılın ilk çeyreğinde, büyük güçlerin arkalamasıyla Bakû’yu işgal eden Ermeni Taşnak çetelerinin acımasız katliamının yürek yakan anıları her Azerbaycan Türkünün belleğinde ilk günkü canlılığını korumaktadır. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu, Taşnak çetelerini arkalayanların engel olma çabalarına rağmen Bakû’yü işgalden kurtarıp acımasız kırımı sonlandırır. Azerbaycan Türklüğü, 15 Eylül 1918’de Hızır misali yetişen  Nuri Paşa’yı ve Kafkas İslam Ordusu’nun şahsında “Vefalı Türk”ü asla unutmamıştır.

20 Ocak 1990 gecesi, Bakû halkı bir kez daha acımasız bir katliamla karşı karşıya kalacaktır. Özgürlük tutkunu bir milletin bağımsızlık ve demokrasi talebine, Sovyet yönetiminin cevabı zırhlı birliklerle olacaktır. Sovyet birlikleri, barışcıl gösteri için sokağa çıkan yaşlı, genç, erkek kadın ayırmadan Bakû halkına ateş açacak, tankların paletleri masum insanların üzerinde geçecektir! 

Bu acımasız katliam bütün dünyanıngözleri önünde olmuştur. Bakû sokaklarında, insanların üzerinden pervasızca geçen tanklar, Azerbaycan halkının şahsında bütün insanlık değerlerini çiğnemiş, bağımsızlık ve özgürlük taleplerini paletlerle yok edebileceğini düşünmüştür.

Ölümsüz tutku

Azerbaycan Türklüğünün özgürlük ve bağımsızlık tutkusunu tarih boyunca toprağında gözü olan hasımlarının hiçbiri yok edememiştir. Ne Taşnak çeteleri ne Sovyet tankları özgürlük ve bağımsızlık sevdalısı, ülkesini tutkuyla seven  bir halkın direncini yok edememiştir. Tam aksine geçmişte yaşanan trajediler, Azerbaycan Türklüğünün iç dayanışmasını, ülke bütünlüğünün korunması konusundaki duyarlılığını ve kararlılığını artırmıştır.

Bakû’da, Hazar Denizi’ne bakan bir tepede, Azerbaycan Türklüğünün Kafkas İslam Ordusu’na şükran duygularının ifadesi olan Türk Şehitliği vardır. Son derece bakımlı, son derece etkileyici bu şehitlikte Azerbaycanlı soydaşlarının yardımına koşan Mehmetçikler, Hazar’ın serin esintisi, Bakû’nun ılıman havası altında huzur içinde yatmaktadırlar. 

Kafkas İslam Ordusu şehitliğine paralel olarak, biraz yukarıda düzenlenmiş 20 Ocak ( Yanvar) şehitliğinde, Bakû’nun soylu evlatları, Anadolu’dan kömeklerine (yardımlarına)  gelen Mehmetlerle yan yana yatmaktadırlar.

Ermeni Taşnak çetelerinin, uluslararası hukukun yanında, her türlü insani değeri de ayaklar altına alarak 26 Şubat 1992 de Hocalı’da gerçekleştirdikleri katliam ve işgalin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmamış olması üzerinde de düşünülmelidir. Azerbaycan toprağı Karabağ’ın işgalinin yanında, Azerbaycan reyonlarının bir kısmının işgalinin de halen sürmesi, topraklarından sürülen 1 milyonu aşkın kaçgunun halen mülklerine dönememiş olması, bu konuyla ilgili uluslararası kurumların ciddi biçimde sorgulanmasını gerektirmektedir.

Gücün, hukukun ve her türlü insani değerin önüne geçmesi halinde yaşanacaklar için 20 Ocak 1990 ve 26 Şubat 1992 tarihleri asla unutulmamalıdır. 20 Ocak 1990’ın masum kurbanlarını saygıyla anıyor, Karabağ ve Azerbaycan toprağındaki hukuk dışı işgalin acilen sona erdirilmesi için bireysel ve toplumsal her türlü çabanın ısrar ve kararlılıkla sürdürülmesini bir kez daha vurguluyoruz.