DOST VE DOSTLUKTAN GÜZEL DAHA NE OLABİLİR?
Dostu kısaca, sevilen ve güven duyulan,
çok yakın kişi veya iyi ilişki içinde olan, dürüstlüğü kendine şiar edinen,
erdem sahibi kimse olarak tarif edebiliriz.
Hayatta parayla, pulla, bir takım
menfaatlerle satın alınamayacak en değerli şey; derdinizi kendi derdi gibi
gören dosttur. Gerçek dost, yanlış yaptığınızda sizi uyaran ve sonrasında da
sizi koruyan kişidir. Bu konuda filozof Thomas Aquinas şunları söylüyor: “ Bu
dünyada gerçek dostluğa kıyasla daha değerli bir şey yoktur.” Romalı Düşünür ve
Devlet Adamı Lucius Annaeus Seneca gerçek dostluğu şu şekilde izah ediyor: “
Gerçek dostluğun en güzel niteliklerinden biri anlamak ve anlaşılmaktır.”
Yaşadığımız hayatın hangi döneminde olursa olsun mutlaka bir dost ile
karşılaşırsınız. Türkiye’nin pek çok yöresinde, insanlar muhtelif zamanlarda,
diğer insanlarla değişik isimler altında kardeşlik bağları kurmuşlardır. Bu
bağların en önemlilerinden birisi “ahretlik “ bağıdır. Bu söz
konusu bağ, dost anlamında özellikle hanımlar arasında telaffuz
edilmektedir. Günümüzde yok denecek kadar azalan ahretlik, ölüme kadar uzanan
bir dostluk bağıdır.
İnsanların; samimi, çalışkan, yüreği
çağlayanlar kadar temiz ve berrak, fedakâr, yolunuza ışık tutabilen, güneş gibi
ısıtan, ay gibi aydınlatan, kar fırtınası gibi havayı temizleyen, su gibi
ferahlatan, insanları seven, yüreği vatan ve bayrak sevgisiyle dolu dostları
olmalı. Samimi bir dost bir takım küçük hesaplar içinde olmaz. Size
kırgın bile olsa, ona ihtiyacınız olduğunda kırgınlığını arka plana atar ve
sizin yanınızda olmaya çalışır.
Dostlar; aralarında kan bağı olmadığı
halde birbirlerine öz kardeş muamelesi yaparlar ve hatta kendilerini
kardeşlerinden daha yakın ve üstün görürler. Dostluğa ve dostlara mutlaka sahip
çıkmak gerekir. Çünkü, insanların hayatına güç ve enerji kazandırır, kişiler
mutlu olur. Dostluk hayatın çileli ve zor yönlerini aydınlatarak insanlara
yaşama gücü ve sevinci kazandırır. Gerçek dostluk üzerine Hatip ve Yazar Marcus
Tullius Cicero diyor ki: “ Dostluk, sevincimizi arttırıp üzüntümüzü bölerek,
mutluluğu geliştirir ve sefaletini hafifletir.”
Gerçek dostlar gökyüzündeki yıldızlara
benzer, onları zaman zaman göremezsiniz. Fakat sizin için her vakit var
olduklarını ve sizi düşündüklerini hissedersiniz. Bu bakımdan; dostluklar
unutulmayacak kadar güzel ve insanlarla yaşanacak kadar özeldir.
Gerçek dostlar hiçbir zaman birbirlerine
karşı yanlış bir durum içine girmezler. Asla birbirlerini kırmaz, üzmez ve
birbirlerinden ayrılmazlar. Onları, ancak ölüm birbirinden ayırabilir. Fransız
Cerrah Josefh Roux bu konuda şunları söylüyor: “ Babasını yitirmiş birisine
yetim, eşini yitirmiş bir insana da dul deriz. Ama dostunu yitirmenin
büyük acısını yaşamış birisine ne denebilir ki? Bunu hiçbir dil dile getiremez,
hiçbir dil tarif edemez.”
Dost kavramı arkadaşlıktan biraz daha
farklıdır. Gerçek bir dost, sizin hakkınızda arkadaştan çok daha fazla şeyleri
bilir ve bildiklerini sonuna kadar saklar. Dost bildiğiniz kişiler kötü
günlerinizde sizin yanınızda olan kimselerdir. Arkadaşlar ise; çoğu zaman
eğlence günlerinde sizinle beraber olan kişilerdir.
Kendilerine dost edinemeyip yalnız
yaşayan kişiler için Bayrak Şairi Arif Nihat Asya şunları söylüyor: “ Ben bir
garibim anlatacak kıssam yok; Tattan, kokudan ve renkten hissem yok! Kaldım
yarı çıplak, yarı aç yollarda: Dünya’da benim “ gel! “ diyecek kimsem
yok…”, İngiliz Filozof Francis Bacon da: “İnsanın gerçek dostlarının olmaması
yalnızlıkların en kötüsüdür.” diyor. Bu bakımdan; İnsanların bu olayları
yaşamamaları için daima dostları olmalı.
Hem yüzü gülen, hem de yüzümüzü güldüren
ve Ahde Vefayı bilen gerçek dostlar hayatımızdan eksik olmasın. En büyük
mutluluk nedir diye sorulursa; İnsanların dostlarıyla kederde, kıvançta ve
tasada birlikte yaşamaları diye cevap verebiliriz.
Makalemize Hz. Mevlana’nın şu
güzel sözleriyle son verelim: “ İnsanlara dost ol, çünkü kervan ne kadar
kalabalık ve halkı çok olursa; yol kesenlerin beli o kadar kırılır.”