Yunanistan’ın küstahlığı ve Türkiye’nin tutumu
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye ziyaretindeki küstah sözleri, ülkesinin
Türkiye karşıtı tutumunda hiçbir değişiklik olmadığını bir kez daha gösterdi.
Arkasına, üyesi olduğu Avrupa Birliği’ni (AB) ve ABD’yi alan Yunanistan’ın, son
dönemde ABD’den aldığı askeri destek de dikkat çekiyor. Yunanistan’ın, Türkiye
karşıtı tutumunun sadece siyasi boyutu yok. Tarihi, kültürel, toplumsal,
askeri, iktisadi boyutları da var. Bu siyaseti, Yunan kamuoyunda sürekli canlı,
diri tutuyor.
Birincisi, Yunanistan Dışişleri Bakanı, Türkiye ziyaretinde,
sadece Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da görüştü. Oysa bir tek Türk dışişleri bakanı ile görüşmesi
yeterliydi.
İkincisi, iki ülke arasında, 5 yıl aradan sonra
istikşafi görüşmeler, ocak ayında yeniden başladı. İstanbul’daki 61. görüşmenin
ardından, martta Atina’da 62. istikşafi görüşme yapıldı. Dendias’ın tavrı,
istikşafi görüşmelerin sonuçsuz kalacağının da kanıtı.
Üçüncüsü, Yunanistan’ın Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege
Denizi’nde izlediği politikalar belli. Anlaşmalara aykırı biçimde, adaları
silahlandırıyor. Sık sık, Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkaracağını
söyleyip Türkiye’yi tehdit ediyor. Dahası, Türkiye’nin de tepkisizliğinden
yararlanarak 20 adayı işgal etti.
Dördüncüsü, Yunanistan Türkiye karşıtı her konuda
taraf oluyor. Türkiye karşıtı her türlü cepheye katılıyor. Mısır’dan Suudi
Arabistan’a, Ermenistan’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne dek, Türkiye’nin sorun
yaşadığı her ülkeyle yakınlaşıyor. Arkasındaki AB ve ABD desteğini de bu
amaçları için, kaldıraç olarak kullanıyor.
Beşincisi, Yunanistan, Türkiye’de kamu diplomasisi
faaliyetleri de yürütüyor. Kültürel, sanatsal, akademik alanlarda özellikle
adımlar atıyor. Bunları yaparken de tarihsel gerçekleri çarpıtıyor. Türkiye
Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek’in, kendisiyle
yaptığımız röportajda söylediği gibi, Yunanistan, Türkiye içindeki kültürel
karasularını sürekli genişletiyor.
TÜRKİYE’NİN EKSİKLERİ
NELER?
Türkiye ise Kıbrıs ve Ege konularındaki eski
hassasiyetini yitirdi. Türkiye’nin KKTC ile zaman zaman yaşadığı gerilim,
geçmişte Annan Planı’nın desteklenmesi, KKTC kurucu cumhurbaşkanı, milli
kahraman Rauf Denktaş’ın devre dışı
bırakılması, Mehmet Ali Talat çizgisinin Türkiye’de
iktidar ve muhalefetten gördüğü yakınlık, Yunanistan’ın elini
güçlendirdi.
Türk - Yunan ilişkileri ve Kıbrıs konusunda, son bir
uyarı da Kıbrıs Milli Koordinasyon Komitesi tarafından yapıldı. Komite BaşkanıYakan Cumalıoğlu, TRT ekranlarında gösterilen ve ilgi gören“Bir Zamanlar Kıbrıs” adlı dizide önemli eksiklikler olduğuna
dikkat çekti. Cumalıoğlu, “Bir zamanlar Kıbrıs diyorsak
eğer, kahraman liderler Dr. Fazıl Küçük ve Rauf
Denktaş’ın acziyet içinde gösterilmesini yanlış buluruz. Mücadelenin temeline
harcını koyan kahramanlarımızı ve komutanlarımızı anmadan geçemeyiz” dedi.
Sözün özü: Yunanistan’a karşı
bütüncül ve tutarlı bir siyaset izlemek gerekiyor.