Yurt sorunu ve Cumhuriyetçiler
Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası’nın 42. maddesine göre “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz.Devlet, maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin,
öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacıyla burslar ve başka yollarla gerekli
yardımları yapar”.
Devletimiz şu anda ihtiyaç sahibi olan üniversite
öğrencilerinin yurt ve burs ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamaktadır.
Tabiat boşluğu kabul etmez. Çünkü o boşluğu mutlaka bir şey doldurur. Devletin
bu görevini ihmal etmesinin sonuçlarını 15 Temmuz olayında somut olarak gördük.
‘ELİNİZE DİLİNİZE
DURSUN’
Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu, şu anda
Türkiye’nin en önemli gündem başlıklarından biri. Lisans ve ön lisans düzeyinde
örgün eğitimde toplam 3 milyon 800 bin öğrenci var. Kredi ve Yurtlar Kurumu
(KYK) yurtlarında ancak 700 bin öğrenci barındırabiliyor. Öğrenciler bugüne
kadar barınma ihtiyaçlarını devletin ve özel sektörün yurtlarından ve ev
kiralayarak karşılıyorlardı. Pandemiden sonra özel yurt fiyatları ve ev
kiraları uçtu. KYK yurtlarında yer bulamadığı için barınma haklarını isteyen
öğrenciler birçok ilimizde parklarda geceliyorlar. Sorunlarına çözüm bulunması
yerine itilip kakılıyor, gözaltına alınıyorlar.
Cumhurbaşkanı bu konuda “Biz göreve geldiğimizde
üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 liracıktı. Ya elinize dilinize dursun
ya. Şu anda 650 liraya çıktık. (...) Biz göreve geldiğimizde 190 olan yurt
sayısını 700’e çıkardık. Bugün yurtların 700 bin kapasitesi var” diyor. 2003
yılında üniversite öğrencilerinin bursu 45 liraydı. O tarihte bir çeyrek altın
22 liraydı, bu parayla iki çeyrek altın alınabiliyordu. 2021 yılında burslar
650 lira oldu. Ama bir çeyrek altın alabilmek için bu paranın üstüne 200 lira
daha eklemek gerekiyor.
KYK’nin 2003 yılında 190 öğrenci yurdu varken 2021
yılında ülkemizde ve Kıbrıs’ta 755 yurt var. Fakat Türkiye’de 2003 yılında 72
devlet ve vakıf üniversitesi varken 2021 yılında 214 üniversite var. 2003
yılında örgün eğitimde 1 milyon 800 bin öğrenci varken 2021 yılında 3 milyon
800 bin öğrenci var. Maalesef artan yurtlardaki yatak kapasitesi, ihtiyacı
karşılamaktan çok uzak kalmıştır.
TARİKATLAR VE
CEMAATLER
Yurt eylemleri üzerine bazı belediyeler, bazı adımlar
attılar ama bu adımlar yeterli olmuyor. Yurt konusunu biraz araştırınca KYK’nin
yurtlarının bir kısmının kendi malı, bir kısmının ise özel sektörden yüksek
fiyatlarla kiralanmış olduğunu, iktidar partili belediyelerin, belediye
bütçesinden yaptırdıkları veya restore ettirdikleri binaları cemaat ve
tarikatların vakıflarına ve derneklerine devrettiklerini tespit ettim. Ayrıca
tarikat ve cemaatlere bağlı çok sayıda yurt var. Bu durumda bu öğrenciler için iki
seçenek kalıyor: Ya bu öğrenciler cemaat ve tarikat yurtlarına gidip biat
edecekler ya da üniversite eğitimi onlar için bir hayal olarak kalacak.
ÇÖZÜM
Üniversite öğrencilerinin yurt sorununu çözmek için
öncelikle TOKİ’nin elindeki yapı stoku, öğrencilere yurt ücretini geçmeyecek
ücretlerle kiraya verilmeli, KYK de hemen yeni yurt yaptırmak üzere harekete
geçmelidir. Yurt yapımı konusunda yerel yönetimler, TOBB, ticaret ve sanayi
odaları, ticaret borsaları, meslek odaları, işveren ve işçi sendikaları, özel
sektör kuruluşları, eğitim vakıfları, eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşları
yatırım yapmalıdırlar.
Peki cemaatler ve tarikatlar, elli altmış yıldır kendi
zihniyetlerinde öğrenci yetiştirmek için yurtlar ve okullar kurarken
Cumhuriyetçi, Atatürkçü, milliyetçi, liberal ve laik olduğunu iddia eden iş
insanları, sanayi kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, vakıflar ve
dernekler kaç öğrenci yurdu ve okul yapmışlardır? Maalesef bu sorunun cevabı
olumsuzdur. Bu iddiada bulunanlar, gençlerimizin vatanını ve milletini seven,
Atatürkçü ve çağdaş düşünceli insanlar olarak yetişmeleri için bu andan
itibaren bir seferberlik anlayışıyla bu sorunun çözümüne katkıda
bulunmalıdırlar.